İLKHABER GAZETESİ - TİNGADER Halil Arslan’ı ağırladı
Tüm İnternet Gazetecileri ve Gazeteciler Derneği (TİNGADER), sıfırdan başlayıp, bugün 3 gazetenin yanı sıra ulusal ve yerel gazetelerin basıldığı İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Antalya ve Trabzon’daki 6 matbaanın sahipliğine ulaşan Gazeteci-Yazar ve İş İnsanı Halil Arslan’ı ağırladı. Pandeminin Ekonomiye ve Gazetecilik Mesleğine Etkileri’ konusunda TİNGADER’in konuğu olan Gazeteci-Yazar ve İş İnsanı Halil Arslan, “Aşı bulundu, her şey temizlendi desek toparlanma en az 3 yıl sürer” dedi.
HABER MERKEZİ - Pandeminin Ekonomiye ve Gazetecilik Mesleğine Etkileri’ konusunda TİNGADER’in konuğu olan Gazeteci-Yazar ve İş İnsanı Halil Arslan, “Aşı bulundu, her şey temizlendi desek toparlanma en az 3 yıl sürer” dedi
ÖZKAN PEKÇALIŞKAN
Tüm İnternet Gazetecileri ve Gazeteciler Derneği (TİNGADER), sıfırdan başlayıp, bugün 3 gazetenin yanı sıra ulusal ve yerel gazetelerin basıldığı İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Antalya ve Trabzon’daki 6 matbaanın sahipliğine ulaşan Gazeteci-Yazar ve İş İnsanı Halil Arslan’ı ağırladı. Gazeteci-Yazar Müslüm Aktürk’ün moderatörlüğünde, video konferans sistemiyle gerçekleşen toplantıda ‘Pandeminin Ekonomiye ve Gazetecilik Mesleğine Etkileri’ konusu ele alındı. Toplantıya TİNGADER Genel Başkanı Mehmet Ali Çelik, TİNGADER Genel Sekreteri Hasan Sadi Kahyaoğlu, TİNGADER Ankara Temsilcisi Habip Çadırcı, Mardin Dernekler Federasyonu MARDİNFED’in Kurucusu ve Onursal Genel Başkanı İbrahim Biter ve çok sayıda kişi katıldı. Program Halil Arslan’ın gündeme ilişkin değerlendirmelerinin ardından, soru-cevap bölümüyle son buldu.
MESLEKTE BOŞLUĞU HİSSETTİM
Video konferansa katılan herkesi saygı ve hürmetle selamlayan Gazeteci-Yazar ve İş İnsanı Halil Arslan, kısaca kendisini tanıtmak adına şu bilgileri verdi: “01.01.1947’de Mardin’in Midyat ilçesi Gelinkaya köyünde dünyaya geldim. 20 yaşına kadar köyde kalıp çiftçilik ile uğraştım. Orakla buğday biçtim. Köy ortamında yapılacak olan bütün işleri elimizden geldiğince rençber olarak yapmaya çalıştım. 1967’de askere gidip geldim. Askerliğimi paraşütçü komando olarak 24 ayda tamamladım. Askere gittiğimde evliydim. Askerden gelir gelmez Günaydın Gazetesine girdim. Günaydın Gazetesine 1969 yılında başladım. Daha sonra Hürriyet Gazetesi’ne geçtim. Hürriyet’ten sonra Sabah Gazetesi’nde görev almaya başladım. Günaydın Gazetesi’nde matbaa müdürlüğü, Sabah Gazetesi’nde idari müdürlük görevinde bulundum. Daha sonra bizim meslekte bir boşluk olduğunu hissederek matbaa kurup, gazete basmayı düşündüm. Çünkü büyük gazetelerden birisi bir haftalık gazeteyi basacaksa 5 bin adetten aşağıya basmıyordu. Ben bu mesleğe başladığımda 500 gazete basanları da bastım. Anadolu basınına bu noktada büyük bir fayda sağladığımı düşünüyorum. Matbaa işlerinin haricinde gazeteler kurup, gazeteler çıkardım. Adana’da 20 yıla yakındır yayın hayatını sürdüren İLKHABER Gazetesi, İzmir’de 11 yılı geride bırakan İLKSES Gazetesi var. Güney Hakimiyet Gazetesi de 30 yıla yakındır yayın hayatını sürdürüyor.”
GAZETE BASKILARI DÜŞTÜ
Gazetecilik mesleğinin pandemiden en fazla etkilenen meslek grupları arasında olduğuna dikkat çeken Halil Arslan, “İnsanlar bir yerden ya da bayiden gazete alıp okumaya korkuyorlar. Elleriyle bir yerlere dokunmak istemiyorlar. Gazetelerin haricinde matbaa işiyle de uğraştığım için Türkiye genelinde şu anda bastığım 140 adet yayın var. Bu yayınların hepsi günlük çıkıyor. İstanbul, Ankara, İzmir, Trabzon, Antalya ve Adana’da 140 günlük yayını matbaalarımızda basıyoruz. 10 bin basan gazete şu anda 2 bin baskı adedine düştü. 5 bin basan bine düştü. Bin adet basan gazete 300 adede düştü. Bir gazete sahibi bunları çok dile getirmez. Çünkü Basın İlan Kurumu nezdinde çok basıyor, satıyor gözükmek için bunlar söylenmez. Bu konuda haklıdırlar. Gazetecilik mesleği zaten zordur. Kıt kanaat geçinen gazeteciler ve gazete sahipleri var. Basın İlan Kurumu pandemi döneminde gazeteleri denetlemedi. Rutin yapılan denetlemelerde; gazetenin kaça adet satıldığı, işçilerin sigortasının ödenip ödenmediği, maaşların gününde ödenmesi kriterlerinin hepsi inceleniyordu. Ama pandemi döneminde karar alarak inceleme yapmayacaklarını söylediler. Cumartesi ve pazar günleri çıkmama konusunda destek verdi. Günlük olan gazete haftada 2 gün çıkabilir dedi. Haftada 2 gün çıkan gazetenin satışları tamamen bitti. İnşallah pandemiden sonra eski günlerimize döneceğimize inanıyorum” diye konuştu.
DEVLETTEN YARDIM ALMADIM
Gazete sahibi olarak devletten hiçbir şekilde yardım almadığının altını çizen Halil Arslan, “Kendi yağımızla ayakta kalmaya çalışıyoruz. Fakat her şey gözle görülür şekilde meydandadır. İnsanlar basılan gazetede çalışan fikir işçilerinin SGK’sını nasıl ödeyeceğim diye düşünüyor. Bırakın maaşları ödemeyi. Ben işin içinde olduğum ve diğer gazetelerde matbaa ilişkisinden dolayı ticarette bulunduğum için parayı nasıl ödediklerini daha iyi biliyorum. Borcu günden güne ertelenen gazeteler var, bir kısmını verip bir kısmını veremeyen gazeteler var ancak bu durum nereye kadar? Devletin bize verdiği yardım paketlerinde kendi evinizden çalışabilirsiniz dendi ancak evde de yemek yenmeye devam ediyor. Maaşını alamıyorsa evden çalışma çözüm değildir. Ama devlet üç ay parasız izine müracaat ederseniz o personele bin 200 TL ödeyeceğim dedi. Kime ödediğini kime ödemediğini bilmiyorum ancak ben müracaat edip hiçbir şey istemedim. Alan gazeteler var ancak bin 200 TL ile 2 çocuğu olan birisi ne yapabilir? Evi de kira ise bu nasıl karşılayacak? Kuru ekmek yese kurtarmayacaktır” dedi.
KAPANACAK GAZETELER VAR
Bastığı gazetenin iş çok ancak yayının adedinin az olduğunu ve ilk basım masrafının aynı olduğuna işaret eden Arslan, “Bir gazete 16 sayfadır. 8’i renkli 8’i siyah beyaz olsun. İlk basımda 24 kalıp gidiyor. 5 gazete dahi bassam ilk masrafım aynıdır. Kalıbı bir kez kullanıp mecbur hurdaya atıyorsunuz. Şu anda çok zor durumdayız. Allah hepimize yardım etsin. Dünyada da zorluk çekenler var ancak gazeteler için genel bir yardım paketi görmedim. SGK ödemeleri bir ara ötelendi ama daha sonra günü gelince hem o günkü hem de geçmiş SGK ödemeleri karşımıza çıktı. Bu dönemde kapanan gazeteler oldu. Birçok gazete kapanabilir ve kapanacak gazeteler de var. Size şöyle bir haber vereyim; gazetelerin Antalya’da artık ne basımı olacak ne de dağıtımı. Ya İzmir ya da Ankara’dan o güzergahta basılıp gidilecek. Turkuaz Antalya’yı kapatacak. Trabzon’un da kapanma ihtimali var. Turkuaz böyle bir daralma yapıyorsa biliniz ki bir daralma vardır. Antalya’da bu haberi verirken üzülüyorum. Benim Antalya’da matbaam var ve oradaki basına katkımız olmaya devam edecek. Hiçbir bölgeden matbaalarımızı ne kaldırırız ne de kapatırız. Çalışanlarımızı da kesinlikle izne çıkartmış değilim” şeklinde konuştu.
TOPARLANMA 3 YIL SÜRER
1970’de Günaydın Gazetesinin bir milyon adet gazete sattığını şimdiki bütün gazetelerin ise satış rakamlarının çok düşük olduğunu belirten Arslan, “O zamanki koşullarda harf harf dizerek haber yapıyorduk. Bu zorluklardan bugünkü lüksiyete geldik. Şimdi bilgisayardan kalıba gönderiliyor saatte 30 bin adet gazete basılıyor. O yokluktan varlığa geldi gazetecilik. 50 yılı geçen süredir mesleğin içindeyim. Pandemiden önce de yazılı basında sıkıntılı bir süreç başlamıştı. Habertürk öyle matbaalar kurdu ki ama mecbur kaldı kapatmaya. Güneş ve Star da kapandı. Bunlar zaten büyük masraflarla kurulmuştu. Ülkemizde matbaa makinası üretimi ve kağıt üretimi yoktu. Kağıtları dışarıdan ithal ediyoruz. Kağıt fabrikaları pandemi nedeniyle kapandı. İleride kağıt durumu ne olacak bilinmiyor. Kağıt ithalatçısı olduğum için 60 günde ulaşan siparişler nedeniyle sıkıntıya girebiliriz. Star’ın Ankara matbaası kapanınca makinalarını ben aldım. Bir kısmını Ankara’ya kurdum. Bir kısmını İstanbul’a ek yaptım. Bir kısmını da komple Trabzon’a kurdum. Trabzon’da kendi yerime geçeceğim için iki aylık bir boşluk doğacaktı. O iki ay zarfında boşluk ve risk olmasın diye Trabzon’a kurdum ve o makineyi de diğer yerlere ek olarak dağıttım. Eskiden 16 sayfa renkli baskı yapabilirken şimdi 24 sayfa renkli gazeteyi her matbaamda basma imkanına eriştim. Herkes gazete ve matbaasını kapatırken biz kapasitemize ek yapıyoruz. Ekonomide bazı yerlerde iyileşme yavaş yavaş olacaktır. Örnek vermek gerekirse bir restoranda 20 kişi çalışıyorsa önce 8 kişi sonra 12 kişinin çalışması gibi yavaş yavaş çalışan sayısı artışa geçecektir. Şu anda aşı bulundu, her şey temizlendi desek toparlanma en az 3 yıl sürer.
HERKES ORTAK OLUR
Gazateci-Yazar ve İş İnsanı Halil Arslan, özellikle Türkiye’deki kağıt üretimi ile ilgili gelen sorular üzerine şu açıklamayı yaptı: “Eğer devletimiz bir kağıt fabrikası kurulacak ve üretim yapılacak dese herkes ortak olur. Türkiye genelinde vatanını sevenlerden fabrika için gerekli olan miktar toplanabilir. Biz bunu öneri olarak kimseye sunmadık ama Basın İlan Kurumu zaten ilanlardan komisyon alıyor. Onların bunu yapacak gücü vardır. Basın İlan Kurumu her gazetenin sahibi arkadaşlar binde bir ortak olsun ve sizin paralarınız ile bunu çevirmeye çalışalım dese bütün gazete sahipleri bunu kabul eder. Bu memleketimizin kalkınmasında bir katkı olacaksa kimisi elini, kimisi kolunu kimisi de gövdesini taşın altına koyar.”
MARDİN’E TIP FAKÜLTESİ MÜJDESİ
Konuşmasının son bölümünde ise memleketi Mardin ile ilgili birmüjdeyi paylaşan Arslan, “Mardin Tıp Fakültesi kesinleşiyor. Adnan Avuka, Antalya’da resim sergisi açmıştı. Orada bir Mardinli hemşehrimiz Mardin’e eğer Tıp Fakültesi kurulursa binasını ben yapacağım demişti. Ayrıca bir hastane de kuracağım demişti. Kendisini Mardin Valisi ile görüştürdük. Vali Bey’in ifadesine göre iki aya kadar sözleşme yapılacak. Rektörümüzle de görüştük. Mardin Artuklu Üniversitesi’nin Yerleşkesinin içinde girişte 500 dönüme kadar yer hazırdır denildi.”