“Tarım politikasına ihtiyaç var”

“Tarım politikasına ihtiyaç var”

İSTİKLAL - Kent Üniversitesi Uluslararası Ticaret ve Lojistik Bölüm Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Rahmi İncekar, Türkiye’nin yeni bir tarım politikası oluşturarak dışa bağımlılık sorunundan kurtulması gerektiğini söyledi.

TİNGADER (Tüm İnternet Gazetecileri ve Gazeteciler Derneği), Kent Üniversitesi Uluslararası Ticaret ve Lojistik Bölüm Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Rahmi İncekara’yı ağırladı.

TİNGADER Genel Başkan Yardımcısı Gazeteci-Yazar Müslüm Aktürk’ün moderatörlüğünde, video sistemiyle gerçekleşen “KÜRESEL EKONOMİLERİN ‘BAĞIŞIKLIK’ YILLARI” isimli konferansta konuşan İncekara, “Dünya Ekonomisinde son durum ve yön seyri”, “Dünya Ticaretinde 2020’de ne oldu?”, “2021’de neler bekleniyor?”, “Avrupa Birliği ekonomisinin Brexit ve Koronavirüs serüveni”, “Yatırım araçları ve emtialarda neler oluyor?”, “Türkiye Ekonomisinde gidişat ve gelecek senaryoları” konularına ilişkin düşüncelerini açıkladı.

Türkiye bir zamanlar “tarımda kendi kendine yeten” nadir ülkelerden biri olduğunu hatırlatan Dr. Rahmi İncekara, bu önemli özelliğin dışa bağımlılık yüzünden kaybedildiğini anlattı.

Kent Üniversitesi Uluslararası Ticaret ve Lojistik Bölüm Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Rahmi İncekara, soru-cevap bölümüyle tamamlanan konferansta şunları söyledi:

“Türkiye’nin toprakları çok verimli, her ürün yetişiyor. Tropikal ürünler bile ihracat ediliyor. Bu konudaki en büyük problem üreticilerin çok ciddi maliyetlere katlanmaları. Tarladan sofraya gidene kadar fiyat aşırı artıyor. Üreticiye destek vermek yerine ithal sürece tercih etmek yanlış. Dışa bağımlılıktan teşviklerle, yeni bir tarım politikasıyla oluşturmakla kurtulabiliriz. Ayrıca ithalat lobileriyle ilgili sorunu çözmemiz lazım.

GIDA FİYATLARI ARTIYOR

Dünyada gıdada artış trendi var. Önlem alınmazsa gıda fiyatları Türkiye’de daha fazla artacak. Tarımdan katma değer sağlanmak isteniyorsa ‘tarım politikası’ oluşturulmalı. Üreticiler desteklenmeli, icra takipleri durdurulmalı, teşvik verilmeli. Nakliyede kolaylıklar sağlanmalı. Köprü geçişlerinde bin lira öreme yapılmamalı. Fahiş fiyatlar yüzünden enflasyon artar. Merdiven altı ticaretinde risk daha yüksektir.

KORONA DEVLETLERİN İMDADINA YETİŞTİ

Dünya, korona öncesi de gül bahçesi değildi. Korona bütün devletlerin imdadına yetişti. Birçok ülke borçlanmayı haklı bir sebebe dayandırdı. Korona nedeniyle 225 milyon kişi işsiz kaldı. İşsizlik oranı yüzde 28.8’e ulaştı. Dünya ekonomisini bekleyen en büyük sorun işsizlik.

Orta direk yapısı yavaş yavaş siliniyor. Zengin daha zengin, yoksul daha yoksullaşıyor.

Korona belirsizliğe yol açmış durumda. Sabit sermaye bu durumda fazla müdahil olmaz ve belirsizlik ortamında yatırım yapmaz.

Küresel ticaret savaşlarında Türkiye doğru pozisyon alırsa Batı’nın yeni tedarik merkezi olur.

ZOMBİ ŞİRKETLER

Zombi şirketlerin ayıklanması için iyi bir dönem. Borçlanarak ayakta kalmaya çalışan zombi şirketler ekonomiye yüktür.

Kendi faaliyetleriyle kâr edemeyen şirketler ayakta duramaz. Borçlar yükümlülükleri arttırır. Döviz açığı olan firmanın ülkeye de zararı olur.

Şahsi menfaatler toplumun menfaatinin önüne çıkarılmamalı. Şirketlerin kaynakları çarçur edilmemeli.   

Z KUŞAĞI BAŞARILI

Ne çekiyorsak geleneksel metottan çekiyoruz. Z kuşağını bu işin içine sokmak lazım.  Z kuşağı teknolojide oldukça başarılı bir kuşak. İhracatı yüksek katma değerle yapmalıyız. Artık yerimizde saymamalıyız. Her ülkenin kendine göre ihracat metodu var. Türkiye’de bir model oluşturmalı.

KORONAVİRÜS TOPARLANMASI

Korona’dan sonra toparlanma en iyimser tablo 2022’nin sonunda olacaktır, kötümser tablo ise 2023’ü gösteriyor. Küresel ekonomide gelişmiş ülkeler daha çabuk toparlanır.

REZERV BİR ÜLKENİN SİGORTASIDIR

İthalat noktasında dövize ihtiyaç var. Merkez Bankası rezervleri öne çıkıyor. Rezervi korumak bunun için çok önemlidir. Rezerv bir ülkenin sigortasıdır. Dolayısıyla rezervin iyi yönetilmesi gerekir.” (Sena Aktürk- İstiklal)